Üsküp Makedonya'nın başkenti ve en büyük şehri. Bizim de bu ülkedeki 2. durağımız. Genel olarak bakacak olursak eski çarşı taraflarında 500 yıllık Osmanlı hakimiyetinin izlerini görebiliyoruz. Fakat diğer her yer bir çok kocaman heykeller ve süslü köprülerle donatılmış. Kimine göre turistik açıdan güzel, kimine göre gereksiz. Bize oldukça yapay geldi bu şehir ama bunu düşündüğümüzde henüz Singapur'u görmemiştik :) Yine de insanların sıcaklığı bize bu şehri sevdirdi.
Zafer Takı:
Makedonya'nın bağımsızlığının 20. yılı anısına yaptırılmış ve yaklaşık 4.5 milyon euroya mal olmuş. Otelimizden akşam çok güzel görünüyordu. Bu da sabah görüntüsü :)
Makedonya Maydanı:
Vardar kıyısındaki bu geniş meydan biz gittiğimizde hala inşaat halindeydi. Büyük İskender anıtı, etrafına konuşlanma çabasındaki otel ve iş merkezlerinin saldırısına uğramış adeta. Bu arada bu heykele "Atlı Savaşçı" deniyor Yunanistan'la aralarındaki husumetten ötürü.
Atlı Savaşçı'yı arkanıza alıp Vardar Nehri'ninin karşısına geçince, eski çarşıya girmeden önce sizi bu heykeller karşılayacak..
Kafe olarak kullanılan bu yapay gemiler nehirde su varken daha güzel görünüyordur eminim :) |
Bizim fazla süslü ve yapay bulduğumuz köprülerden biri.. |
Taş Köprü:
Vardar Nehri üzerindeki tarihi Osmanlı köprüsü. Fatih köprüsü ve ya Fatih Sultan Mehmet köprüsü diye de biliniyor.
Kurşunlu Han:
Bizim gittiğimiz hafta Makedonya'da ufak bir deprem olmuştu. Bu han da zarar görmüş depremden, normalde kapalıydı ama içeride hasar tespit ekibi olduğu için biz girebildik. Ama şöyle bir bakıp çıktık sadece. Kurşunlu Han'ın kurşunları 1. dünya savaşı sırasında sökülmüş olsa da ismi eskiden çatısının kurşun kaplı olmasından geliyor.
Bu küçük aralıktan girdik içeri. |
Kapan Han:
Osmanlı döneminin tarihi yapılarından bir diğeri. Eskiden üst kat konaklamak için, alt kat ise atlar ve tüccarların taşıdığı mallar için kullanılırmış. Günümüzde üst kat okul olarak kullanılıyor. Alt katta güzel bir restoran var.
İshak Bey Camii:
Girişinde çinilerle süslü çok güzel bir türbe var. Biz gittiğimizde cuma vaktine denk geldiğimiz için içine giremedik.
İsa Bay Camii:
Avrupa'daki Selçuklu Camilerinin nadir örneklerinden. Biz bu sene fotoğraf çekmemişiz, bu foto 5 yıl öncesinden :)
Saat Kulesi:
Osmanlı İmparatorluğunda yaptırılan ilk saat kulesi. Şu an kullanılan saat İsviçre'den getirtilmiş. Fotoğraf eskilerden :)
Üsküp Çarşısı (Türk Çarşısı)
Şehrin tarihi dokusunu içinize derin derin çekebileceğiniz bir yer. Minik dükkanları, taş sokaklarıyla sizi kendisine çekiverecek. Köfte, piyaz yemeden ayrılmayın bence :)
Üsküp Kalesi:
6. yüzyıldan kale depremden sonra hasar görse de onarılmış. Şehre güzel bir bakış atmak için görülmesi gereken yerlerden..
Harabati Baba Tekkesi:
Biz 5 sene önce Üsküp'ten Kalkandelen'e giderken uğramıştık bu tekkeye. İbadete açık, Türk-Osmanlı dini yapılarından biri. Heybetli giriş kapısı, güzel bahçesiyle huzur veren bir yerdi. Yol üstünde kalacaksa uğramak gerekir diye düşünüyorum.
Alaca Camii:
Kalkandelen şehrinin simgesi olan bu camii 6 asır yaşında. Pena nehrinin kenarında kalıyor, 2 kız kardeş tarafından yaptırılmış. Benim şimdiye kadar gördüğüm en değişik camii, içi dışı her tarafı büyüleyici motiflerle dolu. İsmini de bu süslemelerden almış zaten.
Kalkandelen'e bu seyahatimizde uğrayamadık. Ama diğer her yeri ve hatta daha fazlasını yarım günden azıcık fazla zamanda gezdik. Milenyum Hacı'na çıkmaya vaktimiz olmadı. Yolun bir bölümünde teleferik kullanılıyormuş. Eminim çok güzel manzaralar eşliğinde ulaşılıyordur şehrin her yerinden görünen bu haça.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder