"Ohrid, sen mi büyüksün ben mi??" adlı çalışmamız :) |
Ohrid bence turumuzun en güzel durağıydı. Aslında bu konuda 2 ye ayrıldık grup olarak, kızlar Ohrid'i erkekler Belgrad'ı beğendiler. Belgrad'da gece hayatı ve şehir içindeki mekanlar daha güzel tabi ama Ohrid'in de kendisine çeken çok güzel bir atmosferi var. Aslında henüz Belgrad'ı görmemişken turun favori yeri burasıydı. Herkes göl kenarında bir yazlık alma hayali kuruyordu ve tekrar gelmek için söz veriyordu..
Biz ilk gece kendimizi otele atıp restoranında biraz takıldıktan sonra uyuduk. Otelimiz göl kenarında çok güzel manzaralı bir oteldi.
Ohrid'de Neler Yaptık?..
St. Naum Manastırı
Ohrid'e yolu düşen herkesin kesinlikle ziyaret etmesi gereken bir yer St. Naum. Şehir merkezine yarım saat uzaklıkta, göl kenarında, muhteşem manzaralara sahip bir yer. Arabanızı girişteki park yerine bıraktıktan sonra müthiş manzaralar eşliğinde manastıra kadar yürüceksiniz. Hemen girişte hediyelik eşya satan minik dükkanların neredeyse tamamı Türk lirası kabul ediyor, üstelik kuru da oldukça avantajımıza çeviriyorlar.
Bir de inci almayı düşünüyorsanız, Ohrid şehir merkezinden daha ucuzmuş buralar. Ama şehir merkezindekiler de sertifika filan verip şık paketliyorlar..
Girişte solda siyah bal satılan bir tezgah vardı, hepimiz valizlere ağırlık yapma pahasına en az birer kavanoz aldık.
St Naum Kril alfabesini Balkanlara yayan aziz. Hristiyanlığın yayılmasında da önemli bir rol üstlenmiş. Bir de bu manastır "Before the Rain" filminin çekildiği yer.
Gitmişken mum da yaktık :) |
Buraya kadar gelmişken kesinlikle Srno Dirim Nehri'nde sandal turu yapın. 30 dkLık tur 10 Euro idi. Kişi başı değil, sandal başı :)
Bay of the Bones..
Ohrid'deki su üstü müzesi. M.Ö. 1200 den bile eski olduğu varsayılıyor. Bulgular eşliğinde yeniden inşa etmişler, çok da güzel olmuş. Giriş kişi başı 4 ya da 5 Tl gibi bir şeydi. Biz manzarayı o kadar çok beğendik ki güneş batana kadar fotoğraf çektik nerdeyse. Bence görülmesi gerekir, hem yol üstünde kalıyor.
Arabayı park ettiğimiz yerden müzenin görünüşü.. Çıkarken yokuş biraz yorabilir..
Herkes kendi halinde fotoğraf çekme telaşında, çünkü güneş batıyor. Bu fotoğraf renkleri instagram hileleriyle açılacak hep :)
Ohrid Şehir Merkezi..
Balkanların incisi Ohrid gündüz ayrı gece ayrı güzel görünüyor. Tüm balkan şehirleri gibi ucuz, yemekler güzel. Burada şehrin yokuşlu sokaklarında kaybolduk, tekne turu yaptık (hem de uzun olanından) sevdiklerimize inci takılar aldık, bol bol yedik içtik, romantik gün batımı izledik. Hepsini ve daha fazlasını tavsiye ederiz, siz de yapın :)
Tekne Turumuzdan;
Tekneden çektiğimiz Ohrid manzarası ve kaldığımız otel..
https://www.facebook.com/Gezenti-Paletler-295039984172548/?fref=ts linkten tekne turlarımızı da içeren kısacık Ohrid videomuzu izleyebilirsiniz..
Bu ahşap yolu takip edin, sizi çok güzel plajlara çıkaracak :)
Biz o plajlara gün batımında gidebildik, manzaramız bu oldu :)
Gün batımını izlemek için en güzel yeri bence Sveti Jovan Kaneo Kilisesi. İçkisini arkadaşını kapan buraya çıkıyor, ulaşması biraz zahmetli ama değeceğine emin olabilirsiniz.
Şehrin sokaklarında dolaşıp aşırı güzel evler gördük. Bahçeleri cenneti andırıyordu adeta. Bir de burada dikkatimi çeken, insanlar çardak yapmak için kivi kullanmışlardı asma yerine.
Sabah keşif grubunun bir kısmı :)
Bu da şehrin kalesi.. Bir gece vakti binbir emekle çıktık ama pek bir şey yoktu. Ertesi gün uzaktan fotoğrafladık sadece. Yolu çok dik. Göl kenarından çıkmayın, patika bence tehlikeli.
Ohrid'de neler yedik?
Biz zaten yemek yeme konusunda problemli bir grup değiliz ama çok seçici insanlar da burada sorun yaşamazlar. Pizzalar güzeldi, otelde atıştırmalık olarak pizza yedik hep. Porsiyonlar aşırı büyük, yalnız patates kızartması menülerde pek yok.
Balık tabi ki denedik, gölde avlananmaya izin verilen tek cins Belvica.
Bol bol bürek yedik..
St Naumdaki restaurantta manzaraya karşı oturup bişeyler yemek çok istemiştim ama ızgarada domuzlar, tavuklar, köfteler ve balıkların aynı yerde birbirine değerek piştiğini görünce vazgeçtim. Hassasiyetiniz yoksa köfteler muhteşem görünüyordu, denenebilir.
Neler yapılsın??
- St Naum'a gidilsin. Manzaraya doyulsun, fotoğraf çekmekten yorulunsun. Tekne turu yapılsın.
- St Naum'daki tezgahlardan inci haricinde mutlaka Balkan müzik cd'leri alınsın. Arabayla seyahat ediyorsanız da arabada bir tek onlar dinlensin. Ciddiyim bak :)
- Manastır (Bitola) yakın, gidip Atatürk'ün okulu gezilsin...
- Manastır'a giderken yol üstündeki Resne'ye uğranılsın. Niyazi bey'in konağı şimdilerde neredeyse 1 odalı bir müze, müze çalışanı amca çok sıcak karşılayacak sizi. İkram edeceğiniz bir bardak rakıyı da büyük bir sevinçle kabul edecektir :) (nerden bildiğim Bitola ve Resne yazısında olacak)
- Çok lezzetli olmasa da Belvica denenmeli.
- Su üstü müzesi bence güzeldi. Zaman varsa görülsün ama güneşli bir zamanda giderseniz daha güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.
- Sveti Jovan Kaneo Kilisesi'nden gün batımı izlensin!!
- Mevsimine göre göle girilsin, girilemiyorsa da Aleksandria otelinin önünden kalkan katamaran tipli teknelerle uzuuun bir göl turu yapılsın, hayallere dalınsın..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder